“HAYAT” bir evin kalbidir. Ev halkını, komşuları, dostları, akrabaları kucaklayan, diğer odalara yaşamı taşıyan canlı alanlardır. Anılarımda pek çok resmi kucaklıyor mahallemizin “Hayatları.”
Bugün dünya kenti Bodrum’un kafelerine, butik otellerine, yaşayanlarına, sosyal yaşamına ve geleceğine hizmet etsin istiyorum çocukluğumun anılarındaki BODRUM.
Bizim kuşak büyürken, umutla dünyayı değiştirebilmenin telaşına ve derdine düştü. Elbette, insanın mutlaka bir derdi olmalı bu hayatta. İnsan olmanın ağırlığıyla. Yaşama gözlerini açmak bile başlı başına bir sorumluluktur aslında. Doğduğun topluma hizmet etmektir. Bazen iyi bir evlat yetiştirir, bazen bir yol gösterici olur, bazen sadece kalbindeki sevgi ile iz bırakır insanlar bu dünyaya.
Nerede doğduğunuz, renginiz, diliniz, dininizin bir önemi yoktur; önemli olan tek şey yaşarken bu hayatın hakkını vermektir. İnsan olabilmektir.
İnanıyorum ki bu dünyayı bugün kırgınlıklarla, öfkelerle dolu yetişkinler değil, hayallerini özgür bir dünyada kurmak isteyen gençler değiştirecek. Onlar içlerinde, benim hayalini kurmaktan asla vazgeçmeyeceğim cenneti barındıran tohumlar. Onların kendi tohumlarını çoğaltıp toprağa kavuşturup yeşertmek ve meyvelerini toplamak hayallerinden asla vazgeçmeyeceklerine yürekten inanıyorum. Çünkü onların her biri karanlığa yakılmış birer mum alevidir.
Bu kitapta bir kadının sadece aile bağlarını, çocukluğunu, anneliğini, kariyerini değil; yaşadığı topluma, herşeye rağmen siyasete, ülkesine olan inancını ve umudunu yitirmeden adanmış bir hayatı okuyacak; okurken kendi yaşamınızdan izlerin ne kadar çok olduğunu bulacaksınız.