Gıda ve yer arasında anlamlı bir bağ oluşturulabilir mi? ABD’de yenilen her gıda, çiftlikten sofraya varıncaya kadar ortalama 2.500 kilometreye yakın, dolambaçlı bir yolculuktan geçiyor. Bu yolculuk da yenilen şeyin nereden geldiği, hangi yolları izlediği sorusunu meydana getiriyor. Yeni mutfak devriminde öncü bir ses olan Amy Trubek, 21. Yüzyılda ürün yetiştirmeyi, pişirmeyi, yemeyi yerel ve küresel boyutlarıyla ele alıyor. Teruar kavramını şarabın ötesine taşıyan, daha geniş anlamıyla mutfağa ve kültüre genişleten Trubek, üretim, pişirme ve yeme süreçleriyle ilgili çok sayıda insanın hikâyesine yer veriyor.
Bu hikayelerde insanların sınai ürününe karşı mutfaklık ürünü benimsediklerini gösteriyor. Karmaşık “teruar” ve “goût de teruar” kavramlarının Fransa'nın yemek ve şarap kültür için araç olduğunu açıklarken, ABD’de de mutfak ve tarımdaki tat ile yer arasındaki çok yönlü bağlantıyı gündeme taşıyor.
Yerin Tadı, bir yerin, yemeğin tarifi ya da teruarın olası tanımları üzerine düşünülecek bir söylem geliştiriyor.