Üç Muhammed

O kimileri için, arkasindan gözyasi dökülen tatli bir ani olmustur.Onlar onun hatirasiyla yasamayi, kendisiyle yasamaya tercih ederler. Onlar onun arkasindan aglamayi, onu önlerinde görmeye tercih ederler. Onlar onun sakalini ve hirkasini, misyonundan daha fazla severler. Ondan bir efsane gibi söz etmeyi, birlikte yasanilan bir “dost“ olmaya yeg tutarlar.Daha baska kimileri için ise, o tarihin konusudur. O, “bir iletisim aleti“ gibi ilahi mesaji iletmis ve misyonunu tamamlamistir. O, bugüne tasinamaz. Biz onunla, tarihi bir deger olarak iliski kurabiliriz. Kur’an içinse o, hayatin aktif, kurucu ve insa edici bir öznesidir. Misyonu ölümsüz olandir. Kur’an, onu çaga tasimak için çirpinir. Onun tarihe hapsolmasini önlemek için onunla ilgili tarihsel olaylari müminin yüregine, imanina, ibadetine tasir. Kur’an müminin hayatinda onu güncel kilmak için ne gerekiyorsa yapar.Kur’an’in bak dedigi yerden bakanlar ise onu “üretmek“ için çaba harcarlar. Kur’an’da onu, onda Kur’an’i görürler. Onu Kur’an’la, Kur’an’i onunla tanirlar. Kur’an’a onun aynasi, ona Kur’an’in aynasi gibi bakarlar. Çünkü onlar, onun risalet mirasina ihanet etmekten korkarlar. (Tanitim Bülteninden)