Mithat Pasa, Bati’daki aydinlanma düsüncesi, Fransiz Devrimi ve özgürlük mücadelesinden etkilenmis bir avuç aydinla birlikte, bes yüz yillik bir imparatorlugun artik köhnemis zihniyetini degistirmeyi ve çagdas bir yönetim anlayisi getirmeyi amaçlamaktadir.
Sultan Abdülhamit, Mesrutiyeti ilan etme sözüyle tahta geçmistir. Ama asil niyeti baskadir. Giderek artan baskici bir yönetimle bütün ipleri eline almaya ve kendine karsi çikan sesleri susturmaya kararlidir.
Osmanli Imparatorlugu’nun çöküs arifesinde bu iki güç karsi karsiya gelecek ve Türk tarihinin en gerilimli mücadelesini yasayacaklardir.
“Taif’te Ölüm“, çöken bir imparatorlugun çagdaslasma sancilarini son derece akici bir dille anlatirken, dönemin bas aktörlerinin bireysel trajedilerini de basariyla gözler önüne seriyor.
Romani okurken, Mithat Pasa’nin siyasal-bireysel yasaminin, dostluklarinin ve asklarinin yani sira, günümüzdeki demokrasi savasinin tarihimizdeki kökenlerine ve bugünün siyasal ayak oyunlarina tas çikartan saray entrikalarina da tanik olacaksiniz.
(Arka Kapak)