“Suçlar ve Cezalar Hakkinda“ kitabiyla ceza hukuku alaninda bir çigir açan Beccaria sunlari söylüyor: “Bir cezanin, bir ya da birden çok kisi tarafindan bir yurttasa karsi uygulanan kaba bir güç, siddet olmamasi ve sayilmamasi için, her seyden önce kesinlikle herkese açik, çabuk, kaçinilmaz, belli kosullarda olabilir yaptirimlarin en ilimlisi ve en azi, suçlarin agirligiyla orantili ve yasalar tarafindan belirlenmis bulunmasi zorunludur.“
Türk hukukçusu, Beccaria’nin Suçlar ve Cezalar Hakkinda adli anit yapitini her zaman kolayca ulasabilecegi bir yerde, hatta elinin altinda bulundurmalidir. Tipki bir sözlük gibi, bir ceza yasasi gibi. Çünkü, bu yapit, ceza yasalarinin bir ilkeler sözlügüdür. Hem de vazgeçilmez bir sözlügü. O açidan, tarihin disina düsmüs Türk hukukçusu onun içine girmeli, gerçekleri oradan görmeli ve uzun uzun düsünmelidir. Kim ki bunu yapar, ceza hukukuyla bulustugunu degil, onu yeniden kesfettigini görür.