Son Güzel Günler insanın içinden çıkmayan, asla
unutulmayan, geçmişte bir yerlerde kendimizi bıraktığımız güzel günleri anlatıyor. Hayatın sıfır noktası belki de o an.
O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
İşe giriyorsun, paran oluyor, yeni arkadaşlar ediniyorsun, evleniyorsun; huzurlu hayat yaşamak için bütün şartlar oluşmuştur ama gel gör ki geçmişin izleri ince ince sızıyor anların içine.
Abdullah İpek mazide kalmış bu hikayeleri duyarlı bir
gözlemle gün yüzüne çıkarıyor. Baba oğul arasında yaşanan çatışmalar, abi kardeşin derin yaraları, ustadan çırağa yansıyan hayat dersleri, rutini bozan tayinler, okul arkadaşlarının dönülmez değişimi, evlilik planları yapan sevgililerin ayrılıkları; unuttuğumuzu sandığımız ama en mutlu anımızı zehir eden hikayeleri okuyoruz
Son Güzel Günler’de. Abdullah İpek acele etmeden,
anlatmak istediklerini özenle seçerek anlatıyor öykülerini. Doğudan batıya, köyden şehre, çocukluktan yetişkinliğe bütün hayata değiyor kalemi. Her okurun kendinden bir şeyler bulacağı hüzünlü ama pişman etmeyen öyküler Son Güzel Günler.
Mehmet Kahraman