Bu küçük ve okunabilir kitap genis ölçekli tasarim
kuramina yapilmis en önemli modern katkilardan biridir. David A. Crane, Journal of the American Institute of Planners
Çogu zaman, bir kentte yasamanin aslinda bir imgede yasamak oldugu unutulur. O kentin caddeleri, bulvarlari, kiyi seritleri, tarihi binalari, görkemli köprüleri, alisveris merkezleri hep bir izlenimi pekistirir gibidirler. Üstelik bir kenti algilayis zaman içinde oldugu gibi, kisiden kisiye de degisir. Herhalde ayni oldugunu ileri sürebilecegimiz tek sey olsa olsa akla gelen sorulardir: Içinde hareketli bir yasantinin sürdügü bir kentin yapisi tam olarak ne anlama gelmektedir? Yasadigimiz kente iliskin edindigimiz imge hangi duyarligin ürünüdür? Bir yerde iki kere kaybolmak mümkün müdür? Kisisel tarihimize eslik eden bir kent
tarihinden söz etmek mümkün mü?
Kevin Lynch, sehir planlamaciliginin çehresini degistiren ve bu alanda temel kaynaklardan biri olma özelligini koruyan Kent Imgesi adli kitabinda bu derinlikli sorularin karsiliklarini üç önemli Amerikan kentini,
Los Angeles, Boston ve Jersey City’yi merkeze alarak ariyor. Sehir plancilarinin yaptiklari degisikliklerin insanlarin kenti algilayislarinda ne gibi farkliliklara yol açtigindan sokak görüsmelerinden çikan sonuçlara kadar pek çok ayrintidan olusan kitap, bir kentle kurulan iliskinin aslinda hiç de basit bir sey olmadiginin en önemli kaniti. Çünkü aslinda içinde yasarken fark etmiyor olsak da ne kentin kendisinin ne de sahip oldugumuz imgenin duragan oldugunu söylemek mümkün. Kafanizda yasadiginiz kentle ilgili hâlâ bir imge yoksa,
Kent Imgesi size kilavuzluk edecektir.