Saltanatinin, “on sene 3 ayi” fiilen at üstünde geçti. Seferlerde yaninda aile efradindan hiç kimse yoktu. Olmazdi, olamazdi. Son nefesini lüks hastanelerin yogun bakim ünitelerinde degil, yine bir savas sürerken. 1 Mayis 1566’da yagmur altinda ve çadirda sehit olarak ruhunu teslim etti.
Simdi, ömrünü sarayda oyun, eglence, kadin ve lüzumsuz entrikalar olarak gösterilen yayinlara ne demeli. Insanlarin aile hayati olmaz mi? Bire bin katarak, sirf reyting hesaplarina bir koca Sultan heba edilir mi?
Yarinin Büyük Türkiye’sinin yilmaz bekçileri; sizler bu oyunlara gelmeyecek kadar akilli ve kuvvetli bir iradeye sahipsiniz.
Tarihinize ve atalariniza sahip çikacak; elbette yarinlarimiz sizlerin sefkatli ellerinde sekil alacaktir. Bu vatan, bu millet, bu bayrak; kirli ellere ve emellere birakilmayacak kadar kutsaldir.
Görev Senindir…