…Hani bir ara Vezir Tarhan, Nariye Hanım’a “Endişelenmeyin! Alimler, siyasileri yenemez. Çünkü onlar güç ve otoriteye fazla direnemezler.” demişti. Eğer Uluğ Bey olmasaydı Cemşid Hazretleri çoktan ipte sallanmış, etleri çürümüş, kemikleri de toza dumana karışmıştı. Ama o bilge büyük bir dirayet gösteriyordu.
Eşi ve çocuklarının öldürülmesine, sürekli aleyhinde yapılan propagandalara ve maddi manevi zorluklara rağmen o, adını tarihe yazdıracak ve güzel bir insan olarak anılacaktı. Kaybeden cehalet olacak, öldürülenler ise iki şehit sevabı alacaklardı; biri dökülen kanları sebebiyle, diğeri ise ölümsüz mürekkepleriyle.
Alimin şehit olması; kanın ve mürekkebin kimyasal reaksiyonuyla açığa çıkan yüksek bir enerji gibidir. Allah, o güneş ötesi yansımayı asırların üstüne çıkararak sahibini aziz kılacak, kindar ve menfaat kölelerine ise kıyamette sadece aşağılık elbisesi giydirecektir!