Dünyada ilk kez bir romanla ahirete yolculuk yapmak, ölümü, berzahı, kıyameti, mahşeri ve hesap gününü yaşayan Barlas’ın dehşetli yolculuğuna tanıklık etmek. Gündelik yaşantısı beklenmedik bir anda sonlanan Barlas, yaşadıklarını şu cümlelerle özetliyor.
“Sonsuz ve dehşet verici bir azabın girdabındayım. Karanlıklar ve ışıksız alevler, burun sızlatan kötü kokular ve gümbürdeyen cehennem volkanlarının sesleri. Zamanın hapsedildiği bir yer. Biliyorum artık çok geç. Bu geç kalmışlığın ruhumu saran çaresizliği fayda etmiyor. Sesimin desibelleri kesilmiş kimse duymuyor.”
Ölüm ve mahşer, Ayetlerde ve Hadislerde anlatıldığı gibi romanlaştırılmıştır. Okuyucunun iliklerine kadar hissedeceği bir yolculuk, sinema kurgusu ile kitaplaştırılmıştır.
Zengin, vicdansız, kibirli, bir adam, ölüm ve ötesini yaşasa ve tekrar dünyaya gelse acaba nasıl bir insan olurdu? Dehşetli yolculuk sonrası kirli dünyasına tekrar dönen Barlas’ın, sırtındaki ağır yükle “insan olmak” için vereceği zorlu mücadele yüreklere dokunacak.
Arasat hesap günü ruhsal bir sorgulama yeniden doğuş hikayesidir. Okuyucunun kendi içsel yolculuğuna ışık tutacak bir rehber olmaya aday…
Bu kitap, ölüm ve sonrası mahşer meydanında yüzleşilecek hesapların derinliklerinin keşfetme fırsatı sunuyor.
Birçok kitabı yabancı dile çevrilen yazarın 10. kitabı